Son yıllarda inşaat sektöründe iş güvenliği konusundaki tartışmalar çoğalırken, bugün bir iş kazası daha gündemi sarstı. Yüksekten düşen işçi, yoğun bakıma alındıktan birkaç saat sonra hayatını kaybetti. Bu kaza, inşaat sektöründeki iş güvenliği önlemlerinin yetersizliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Olayın ardından, birçok uzman ve sendika temsilcisi, iş kazalarının önlenmesi için yapılması gerekenleri vurgularken, işçi aileleri gözyaşlarına boğuldu.
İş kazası, sabah saatlerinde büyük bir inşaat alanında meydana geldi. Henüz kimliği belirlenemeyen işçi, yüksek bir iskelenin üzerinde çalışırken dengesini kaybederek aşağı düştü. Düşme sonrası ağır yaralanan işçi, hemen hastaneye kaldırıldı; ancak hekimlerin tüm müdahalelerine rağmen, yaşam mücadelesi verebildiği kısa süre içinde sona erdi. Olayın ardından yapılan incelemelerde, iş yerinde güvenlik önlemlerinin eksik olduğu ve gerekli eğitimlerin yeterince verilmediği ortaya çıktı. İnşaat sektöründe sıkça karşılaşılan bu tür kazalar, iş güvenliği standartlarının ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Uzmanlara göre, bu tür kazaların önlenebilmesi için iş yerlerinde güvenlik standartlarının artırılması ve çalışanların düzenli olarak iş güvenliği eğitimlerinden geçirilmesi şart. Türkiye'de inşaat sektöründe her yıl binlerce iş kazası yaşanmakta ve bu kazaların büyük bir kısmı alınmayan güvenlik önlemlerinden kaynaklanıyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin yayınladığı verilere göre, 2022 yılında inşaat sektöründe yaşanan gözle görülür artışlar, işçilerin güvenliğini tehdit eden maddi yetersizliklerin de bir yansıması. Ülkemizde iş güvenliğinin zayıf olması, sektördeki iş kazalarını başlıca tetikleyen unsurlar arasında sayılmaktadır.
Bunun önüne geçebilmek için yetkililerin yanı sıra işverenlerin de sorumluluk alması gerekmekte. İş müfettişleri tarafından yapılan denetimlerin artırılması ve iş sağlığı ve güvenliği kurulunun etkin bir şekilde çalışması, iş kazalarının azaltılmasında büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, işçilerin çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve sosyal güvencelerinin artırılması, sektörün yapısal sorunlarının ele alınması açısından elzem görülmektedir.
Bütün bu yaşananlar, iş güvenliği konusunda toplumsal bir bilincin oluşturulmasının gerekliliğini gösteriyor. Eğitimler, iş yerlerinde oluşturulacak bilinçli bir toplum ve sağlıklı çalışma ortamları, iş kazalarını azaltma potansiyeline sahiptir. Daha fazla önlem alınmadığı takdirde, yüksekten düşme gibi trajik kazaların önüne geçmek hayli zor hale gelecektir. Her işçinin iş güvenliği gibi temel bir haktan faydalanabilmesi için gerekli adımların bir an önce atılması implante edilmesi gereken bir gerçek olarak durmaktadır.
Sonuç olarak, her bir kaybın bir hayat hikayesini geride bıraktığı, her iş kazasının da önlenebilir olduğu gerçeğini unutmamak gerekiyor. İlgili tüm tarafların sorumluluk almak için harekete geçmesi, iş güvenliğini artırmak ve bu gibi trajik olayların önüne geçmek için elzemdir. Böyle kazaların bir daha yaşanmaması için mücadele etmek, hem işverenlerin hem de çalışanların ortak sorumluluğudur. Güvenli bir çalışma ortamı için her bireyin üzerine düşeni yapması, iş kazalarının önlenebilirliği açısından kritik öneme sahiptir.