Son günlerde Yunanistan'ın başkenti Atina, uluslararası gündemin zirvesine yerleşti. Bir Türk vatandaşının burada öldürülmesi, hem Türkiye hem de Yunanistan basınında büyük yankı uyandırdı. Olayın hemen ardından, katillerin izini kaybettirerek ülkeden kaçmış olabileceği yönündeki iddialar, durumu daha da kritik hale getirdi. Neler yaşandı ve şüpheliler gerçekten yurt dışına kaçtı mı? İşte detaylar.
29 Ekim 2023 tarihinde Atina'nın merkezinde meydana gelen olayda, 35 yaşındaki Türk vatandaşı Ahmet K. bir grup saldırgan tarafından uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, saldırganlar çok sayıda ateş açtıktan sonra hızlı bir şekilde olay yerinden uzaklaştı. Ahmet K.'nın cansız bedeni, sağlık ekiplerinin olay yerine gelmesiyle birlikte, olay yerinde bulunan vatandaşların gözleri önünde alana kapatıldı. İlk bulgular, cinayetin önceden planlandığını ve kişisel bir meseleden kaynaklanmış olabileceğini gösteriyor.
Yunanistan Emniyet Müdürlüğü, cinayetle ilgili detaylı bir soruşturma başlattı. Saldırganların kimliklerini belirlemek için geniş çaplı bir operasyon yürütülürken, polisin şüphelilere ait kameralardan elde ettiği görüntüler üzerinde çalıştığı öğrenildi. Ancak olayın üzerinden birkaç saat geçtikten sonra, bazı kaynaklardan gelen iddialar dikkat çekti. Şüphelilerin, cinayetten sonra bir araca binerek hızla yurt dışına kaçmış olabileceği yönünde bilgiler sızdırıldı. Bu durum, hem Türk hem de Yunan yetkililerinin dikkatini çekti. Türkiye, resmi kanallar aracılığıyla Yunan hükümetinden olayla ilgili net bir yanıt talep etti. Yunan polisinin ise bu süreçte detaylı bir inceleme sürdüğü bildirildi.
Birçok uzman, olayın Türk-Yunan ilişkileri üzerindeki olumsuz etkilerine dair endişelerini dile getirirken, bazıları bunun organize bir suç tarafından gerçekleştirildiğini öne sürdü. Ahmet K.'nın, daha önceki yıllarda Yunanistan'da yaşadığı ve iş karışıklıkları nedeniyle bazı düşmanlıklar yaşadığı iddia ediliyor. Saldırının arkasındaki gerçek niyetin, sadece bir kişiyi hedef almak değil, Türk-Yunan ilişkilerini daha da kötüleştirmek olabileceği düşünülüyor.
Türkiye'nin Atina Büyükelçiliği, olayla ilgili gereken önlemlerin alınmasını talep ederken, ayrıca olayın takipçisi olacaklarını açıkladı. Yunan makamları, Türk tarafının yaşadığı bu derin kaygıyı anladıklarını ve bu tür suçların önlenmesi için gerekli adımların atılacağını ifade etti. Ancak, soruşturmanın seyrine bağlı olarak, bu olayın iki ülke arasındaki ilişkileri nasıl etkileyeceği belirsizliğini koruyor. Olayın yarattığı tedirginlik, iki halk arasında güvenlik kaygılarını artırıyor.
Yunanistan'daki Türk toplumu, söz konusu olayın ardından büyük bir korku ve endişe içinde. Ahmet K.'nın aile üyeleri ve arkadaşları, adaletin bir an önce yerini bulmasını isterken, yaşadıkları travmanın ve kaybın derin yaralarını sarmaya çalışıyorlar. Yunan polisinin olayla ilgili sorumluların bir an önce yakalanacağına dair verdiği güvence, bunun için atılacak adımların önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Şu an itibarıyla, Yunan güvenlik güçleri, olayda kullanılan silahların ve kaçışta kullanılan aracın izini sürmeye devam etmekte. Yunanistan merkezi medyası, cinayetle ilgili yeni bilgiler geldikçe takip ederken, uluslararası basın da olaya geniş bir yer ayırıyor. Herkesin merakla beklediği, bu şüphelilerin yakalanıp yakalanmayacağı ve cinayetle ilgili detayların ortaya çıkıp çıkmayacağı oluyor.
Sonuç olarak, Atina’da gerçekleşen bu korkunç olay, sadece bir cinayet olmasının ötesinde, iki ülke arasında var olan gergin ilişkileri yeniden gündeme taşıdı. Umut edilen, olayın aydınlatılması ve faillerin adalet önüne çıkarılarak ülkeler arasında müzakere edilecek güven ortamının sağlanması. Ancak, bu tür olayların geleceğe yönelik endişeleri artırdığını ve ilişkilerde yeni gerginliklere yol açabileceği düşünülüyor.