Türkiye’nin Ege ve Akdeniz kıyılarında son 5 yılda yapılan operasyonlar neticesinde yaklaşık 190 bin düzensiz göçmen yakalandı. Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Jandarma ekiplerinin ortak yürüttüğü denetim ve operasyonlar, deniz yoluyla yasa dışı geçişlerin önlenmesinde önemli rol oynuyor. Göçmenlerin çoğunluğu, Türkiye üzerinden Yunanistan ve diğer Avrupa ülkelerine geçiş yapmaya çalışırken yakalandı.
Yetkililerin yaptığı açıklamaya göre, düzensiz göçmenlerin en sık tercih ettiği rotalar Ege Denizi kıyılarındaki İzmir, Muğla ve Aydın gibi şehirlerden Yunan adalarına geçiş güzergahları oldu. Bu bölgedeki geçişler, özellikle yaz aylarında artış gösterirken, kötü hava koşulları ve aşırı kalabalık botlar nedeniyle birçok göçmen ölüm riskiyle karşı karşıya kalıyor. Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın yaptığı açıklamada, son yıllarda artan operasyonların bu riskleri en aza indirmeyi amaçladığı belirtildi.
Sahil Güvenlik ekipleri, düzensiz göçmenleri taşıyan botları tespit edebilmek için gelişmiş radar sistemleri ve insansız hava araçları kullanıyor. Ayrıca, denizde devriye sayıları da artırılmış durumda. Ekipler, şüpheli botları durdurarak, göçmenlerin güvenli bir şekilde karaya çıkarılmasını sağlıyor. Kurtarılan düzensiz göçmenler, sağlık kontrollerinin ardından Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'ne bağlı kamplara sevk ediliyor.
Yapılan operasyonlar sırasında çok sayıda insan kaçakçısı da gözaltına alındı. İnsan tacirlerinin göçmenlerden yüksek miktarda para aldığı ve onları çoğu zaman ölüm tehlikesi bulunan koşullarda denize çıkardığı tespit edildi. Yakalanan organizatörler hakkında yasal işlemler başlatıldı ve birçok kişi tutuklandı.
Son yıllarda Türkiye, düzensiz göçle mücadelede Avrupa ve uluslararası kuruluşlarla iş birliğini artırmış durumda. Avrupa Birliği ile yapılan geri kabul anlaşmaları ve ortak sınır güvenliği projeleri sayesinde düzensiz göç girişimleri büyük oranda azalmış olsa da, göçmenler deniz yolunu kullanarak Avrupa’ya ulaşma çabalarını sürdürmeye devam ediyor.
Uzmanlar, düzensiz göçmenlerin deniz yoluyla yaptığı geçişlerde can kayıplarını önlemek için uluslararası işbirliğinin ve denetimlerin artırılması gerektiğini vurguluyor.