Çiçek hastalığına karşı geliştirilen aşı, insanlık tarihinde önemli bir dönüm noktası oluşturdu. 18. yüzyılın sonlarında Edward Jenner'in inek çiçeği virüsü ile yaptığı deneyler, modern aşı biliminin temelini attı. Ancak bu çalışmalar, bilim dünyasında uzun süre tartışıldı ve yaygın kullanımı için zaman gerekti.
Modern anlamda ilk çiçek aşısı onayı 20. yüzyılın ortalarında verildi. 1950'lerde aşı teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte, daha güvenli ve etkili aşılar üretildi. Bu süreçte, aşıların insan denekler üzerindeki etkileri titizlikle incelendi ve dünya genelinde uygulamaya geçildi. 1967'de WHO'nun başlattığı "Küresel Çiçek Hastalığını Yok Etme Programı" ile aşılar daha geniş kitlelere ulaştırıldı. Sonuç olarak, 1980 yılında çiçek hastalığının tamamen ortadan kalktığı ilan edildi.
M-çiçeği aşısına verilen ilk onay, bilimsel gelişmelerin ve küresel iş birliğinin bir sonucu olarak görülüyor. Aşının güvenli ve etkili olduğuna dair kanıtlar sunulmasının ardından, dünya genelindeki sağlık otoriteleri tarafından hızla benimsenmiştir. Bu onay, yalnızca çiçek hastalığının yok edilmesinde değil, aynı zamanda aşıların toplum sağlığı üzerindeki kritik rolünün anlaşılmasında da önemli bir kilometre taşı olmuştur. Ayrıca, modern tıpta aşılama programlarının ne denli hayati olduğunun bir göstergesi olarak tarihe geçmiştir.
Bu gelişmeler, daha sonra dünya genelindeki birçok bulaşıcı hastalığa karşı aşı geliştirilmesi çalışmalarına ilham verdi ve günümüzde aşıların, salgınları önlemedeki etkinliği geniş çapta kabul görmüştür.