26 yaşındaki Gülseren Yıldız, sağlık kontrolleri sırasında yaşadığı şok edici bir gelişme ile hayata farklı bir pencereden bakmaya başladı. Vücudundaki benleri kontrolden geçirdiğinde, kötü huylu bir tümörle karşılaşması, bu genç kadının hayatını karanlığa sürüklemişti. Kanserle tanışmanın nasıl bir süreç olduğunu, hissettiklerini ve yaşadığı duygusal zorlukları anlattı. Gülseren, aynı zamanda bu süreçte nasıl bir mücadele verdiğini ve umudunu hiç kaybetmediğini de paylaşıyor.
Gülseren için 2023 yılı, hayatının en zorlu dönemlerinden biri oldu. Önceleri sıradan bir ben olarak gördüğü cilt lezyonları, zamanla boyut değiştirmeye başladı. Aslında kanserle ilgili araştırmalar yaparken, kendisindeki belirtilerin farkına varması geçerli bir durumdu. "Öncelikle cildimdeki değişiklikleri önemsemediğim için pişmanım," diyor Gülseren. Yurtdışında eğitim aldığı dönemde cilt bakımı ile ilgili duyduğu detaylar, onu haberdar olmaya yönlendirmişti. Ancak Türkiye'ye döndükten sonra, yaşadığı stres ve sağlıksız yaşam tarzı bu durumu daha da kötüleştirdi.">
Gülseren, bir gün cilt doktoruna gittiğinde belki de hayatında aldığı en önemli kararı verdi. Doktorun önerisiyle benlerin alınması ve incelenmesi için bir dizi test yapıldı. Sonuçlar, beklemediği bir şekilde geldi. Kanser teşhisiyle yüzleşmek, onun için her şeyin sona erdiğini düşündürse de, Gülseren bu durumu kabullenmedi. "Bana 'gençsin, henüz hayatta çok yolun var' dediler, ama bu durumdan kurtulabileceğimi biliyordum," ifadelerini kullanıyor.
Gülseren, kanser teşhisi aldıktan sonra hayata karşı bir savaş açtı. Kemoterapi, radyoterapi, ve çeşitli tedavi yöntemleriyle geçirilen zorlu günler, genç kadının cesaretini artırdı. "Hayatımın en zor günlerini geçiriyorum, ancak umudumu hiç kaybetmedim. Her gün kendime söz veriyorum, savaşacağım, pes etmeyeceğim," diyor. Bu süreçte, ailesi ve arkadaşları ona destek olma konusunda her daim yanında oldular. Aynı zamanda, sosyal medyada paylaşım yaparak, bu zorlu süreci bilen insanlarla bağ kurmaya başladı. Onların hikayelerini dinlemek, onun mücadele gücünü artırdı.
Gülseren, gözlemlerine göre, birçok genç insanın bu tür belirtileri göz ardı ettiğini belirtiyor. "Ne olur genç yaşta bunu yaşamayın! Benim hikayemden ders alın," diyerek sesleniyor. Hemen hemen her hafta katıldığı destek gruplarında birçok insanla tanışma fırsatı buldu. Ayrıca, doktorlarının önerdiği beslenme ve yaşam tarzı değişikliklerini de hızla uygulamaya başladı. Böylece hem fiziksel hem de psikolojik olarak kendine gelmeye çalışıyor.
Sonuç olarak, Gülseren'in hikayesi birçok insan için umut verici bir örnek. Genç yaşta kanserle mücadele etmenin zorluklarını göstermekle kalmayıp, bu sürecin nasıl üstesinden gelinebileceğine dair ilham verici bir yol sunuyor. Hayat, bazen beklenmedik sürprizlerle dolu olabiliyor. Ancak son zamanlarda kendisine duyduğu öz güven ve hayatına kattığı değerler ile adeta yeniden doğmuş durumda. "Yaşasın hayat!" demek için her gün kendine bir neden buluyor.
Bu süreçte Gülseren, birçok kişiyle de iletişime geçti ve bu zor yolculukta yalnız olmadığını hissetti. Nihayetinde, Gülseren Yıldız kanserle mücadelesinde iki önemli şeyi öğrendi: Kendine inanmak ve asla pes etmemek.